Sertleşme Problemi ve Tedavisi
Erken boşalma sorununun ardından en sık görülen erkek kaynaklı cinsel işlev bozukluğu olan ve “erektil disfonksiyon” olarak da adlandırılan sertleşme problemi; tatmin edici bir cinsel ilişki için penisin ideal oranda sertleşememesi veya cinsel ilişki sonuna dek sertliğini koruyamaması durumu olarak tanımlanabilir.
Sertleşme problemi fiziksel ve/veya psikolojik nedenlerle ortaya çıkabilir. Görülme sıklığı ilerleyen yaş ile birlikte artar ancak genç erkekleri de etkisi altına alabilir. Sertleşme sorunu kalıcı ya da geçici bir nitelik taşıyabilir, nitekim tanı konulabilmesi için bu problemin tekrarlayıcı şekilde görülmesi kriteri de önemli bir değişkendir.
Toplumumuzda “erkeklik” algısı ile yakından özdeşleştirilen bu cinsel işlev bozukluğu erkeklerin psikolojik anlamda sorun yaşamasına, cinsel yaşam ile ilgili sorunlara, partnerin tatminsizliğine ve çiftler arasında iletişim engelleri çıkmasına neden olabiliyor. Tüm bunlar bir yana, sertleşme kompleks bir süreç ve bu süreçte yaşanan bir aksama farklı sağlık sorunlarına işaret edebiliyor.
Konu hassas, erkekler kadar kadınlar da sertleşme sorununun yol açtığı sonuçlarla yüzleşmek durumunda kalıyor. Gerekli tedbirlerin alınması ve tedavi seçeneklerinin değerlendirilmesi adına da “sertleşme bozukluğu nedir?” sorusunun yanıtlarının bilinmesi gerekiyor.
Sertleşme problemi hakkında detaylara geçmeden önce penisanatomisi hakkında bilgi aktarmak istiyorum. Böylece bu cinsel işlev bozukluğunun hassas ve kompleks doğası daha net anlaşılabilecek.
Penis Nasıl Sertleşir?
“Ereksiyon nasıl olur?” sorusunun ardında bir dizi kimyasal ve fiziksel süreç var. Sinirler, kan damarları, hormonlar, kaslar ve daha nicesi ereksiyon sürecinde devreye giriyor. Birbirini takip eden olaylar silsilesi, vücuttaki farklı merkezlerin eş zamanlı çalışması ile sonuçlanıyor. Gelin birlikte detayları keşfedelim.
Penis içerisinde üç ayrı kanal vardır. Bu üç kanaldan ikisi; silindir şeklinde tüp yapısındadır ve “corpora cavernosa” olarak adlandırılır. Corpora cavernosa kanallarının dışında “tunica albuginea” adı verilen koruyucu bir kapsül bulunur. Son kanal ise “corpus spongiosum” olarak bilinir ve içerisinde idrarla meninin dışarı atılmasını sağlayan kanalı bulundurur.
Cinsel ilişki öncesinde penisin sertleşmesini ve cinsel ilişki sırasında sertliğini korumasını sağlayan bu tüplerin içinde milyonlarca küçük kan damarı bulunur. Koku, temas, ses, görüntü gibi uyaranlara maruz kalınması sonucu cinsel uyarılmanın gerçekleşmesiyle birlikte; merkezi sinir sistemi, hormonlar, kan damarları, sinirler ve penis içerisindeki düz kas dokuları harekete geçerek tüplerin içerisindeki damarlara kan akışının artmasını sağlarlar.
Tüpler kanla dolmaya başlayınca hacimlenir ve uzarlar. Sonrasında “tunica albuginea” adlı koruyucu kapsül; kanın tüplerde kalması ve penisin sertliğinin korunması için toplar damarları sıkıştırır ve böylece kan her iki tüp yapısı içerisinde hapsolmuş olur. Cinsel tatmin yaşandıktan sonra ise süreç tersine döner ve tüplerin içerisindeki kan geriye çekilir.
Peki sertleşme problemi tam olarak nedir? Farklı bir perspektiften yanıt verelim…
Sertleşme Bozukluğu Nedir?
Sertleşme bozukluğu; uyarılma ile birlikte penis içerisinde yer alan tüp yapılarına kan dolmaması, bir başka deyişle penisin kanlanmaması ya da uyarılma ile birlikte tüplere kan akışı olsa ve tüpler kanla dolsa da cinsel ilişki bitmeden tüplerdeki kanın toplardamarlar aracılığı ile vücuda geri dönmesidir.
Buradan yola çıkarak sertleşme problemine neden olan iki ayrı fizyolojik sürecin varlığından bahsedebiliriz. Uyarılmaya rağmen ya tüplerin içerisine yeterince kan gitmiyordur ve tüpler kanla dolmuyordur (bu durumu “Arteriyel Yetmezlik” olarak adlandırıyoruz) ya da tüplere kan gitmesine rağmen toplardamarlar kanı tutma görevini yapamıyordur. (Bu durumu da “Venöz Yetmezlik” olarak adlandırıyoruz.)
Arteriyel yetmezlik durumunda penis cinsel ilişki için yeterli sertliğe erişemez, venöz yetmezlikte ise penis cinsel ilişki sonuna kadar sertliğini koruyamaz. “Cinsel ilişkiye girebiliyorum ama henüz cinsel ilişki sonlanmadan sertliğimi kaybediyorum” şikayeti yaşayan hastaların mutlaka venöz yetmezlik bakımından değerlendirilmesi gerekiyor. Çünkü arteriyel yetmezlik kaynaklı cinsel işlev bozukluğu yaşayan hastalara uygulanan tedavi, venöz yetmezlik yaşayan hastalarda sonuç vermiyor. Tedavi süreçlerinde bu farklılıklara daha detaylı değineceğim.
Şimdi sertleşme probleminin ardındaki nedenleri inceleyelim…
Sertleşme Probleminin Nedenleri Nelerdir?
Sertleşme problemi, diğer cinsel işlev bozuklukları gibi fiziksel ve psikolojik nedenler sonucu ortaya çıkabilir. Nedenlerin ayrı ayrı değerlendirilmesi daha doğru bir yaklaşım olacaktır.
Sertleşme Probleminin Fiziksel Nedenleri
- Penise yeterince kan gitmemesi: Penise kan akışını azaltan birçok farklı ve tehlikeli sağlık sorunu olabilir. Damar sertliği, kalp damar hastalıkları, sigara kullanımı, yüksek kolesterol, obezite, hipertansiyon, ilerleyen yaş ve hareketsiz yaşam gibi risk faktörleri nedeniyle penis kanlanması azalabilir.
- Kanın cinsel ilişki süresince penis içerisinde tutulamaması: Cinsel ilişki boyunca sertliğin korunmamasının nedenleri venöz yetmezlik nedenleri ile paraleldir. Prostat kanseri gibi kanser tedavilerinin görülmüş olması, şeker hastalığı, kalp damar hastalıkları, sigara kullanımı ve kolesterol yüksekliği ne yazık ki penis toplardamarlarını etkileyerek sertleşme sorunu nedeni olabilir.
- Merkezi Sinir Sistemi Sorunları: Multipl Skleroz, omurilik yaralanmaları, antidepresan kullanımı, pelvik bölgeden geçirilen operasyonlar gibi nedenlerle beyin, omurilik ve penis arasındaki iletişim zarar görerek erektil disfonksiyon ile sonuçlanabilir.
Tüm bunlara ek olarak penis içerisinde skar dokusu oluşumu ile karakterize Peyronie hastalığı, alkol ve madde bağımlılığı, uyku bozuklukları, erkeklik hormonu seviyesindeki düşüklük de bu cinsel işlev bozukluğuna yol açabilir.
Sertleşme Probleminin Psikolojik Nedenleri
Her zaman söylüyorum, sağlıklı bir cinsel ilişki deneyimi için zihnin ve vücudun birlikte hareket etmeleri gerekir. Erkeklerin duygusal problemleri olduğu takdirde hem sertleşme problemi ile karşılaşılabilir hem de bu sorun ilerleyici bir hâl alabilir.
- Depresyon ve anksiyete,
- İlişkilerdeki problemler,
- Stres ve
- Performans kaygısı gibi psikolojik nedenler sertleşme sorununa yol açabilirler.
Sertleşme probleminin farklı nedenleri olması tedavi süreçlerinde de farklılaşmayı gerektirir. Bu anlamda doğru teşhis kritik derecede önemlidir. Bu çıkarım da bizi bir sonraki konumuza, teşhis sürecine getirir.
Sertleşme Problemi Nasıl Teşhis Edilir?
Sertleşme problemi yaşayan kişilerin, bu sorunlarına neden olan çeşitli sağlık problemleri olabileceği gerçeğini göz ardı etmemesi gerekir. Yaşın ilerlemesi ile birlikte görülme sıklığı artsa da genç erkekler de sertleşme ile ilgili problem yaşayabilirler ve bu problemlerin ardında diyabet ve kalp damar hastalıkları dahil olmak üzere çeşitli durumlar yatabilir.
Tüm bu gerçekliklerin ışığında sertleşme sorunu ile gelen hastaların teşhislerinin mutlak doğrulukla konulması adına kapsamlı araştırmaların yapılması elzemdir. Elbette öncelikle hastalık öyküsü alınır. Bu kapsamda ne zamandır bu şikayetin yaşandığı, şikayetin boyutu, şikayetin görülme sıklığı, kronik bir hastalığın olup olmadığı, sigara ve alkol kullanılıp kullanılmadığı ve yaşam tarzı detayları ile ilgili bilgiler edinilir.
Penis ve testislerin fiziksel muayene süreçlerinin tamamlanması ve sinir hassasiyeti ile ilgili bilgi edinilmesi önemlidir. Kan testleri ve hormon testleri ile erkeklik hormonu seviyesinin belirlenmesi ve kronik hastalıkların varlığının sorgulanması mümkün olabilir. Kan testlerine ek olarak idrar tahlili de gereklilik haline gelebilir.
Bunlara ek olarak penisteki kan akışının sağlıklı olup olmadığının araştırılması da önemlidir. Penis içerisindeki tüplere kan akışının olup olmadığı, penise kan ulaştıran atardamarların ve penisteki kanın cinsel ilişki boyunca tüp yapıları içerisinde tutulmasını sağlayan toplardamar fonksiyonlarının değerlendirilmesi için penil renkli doppler ultrasonografi çekilmesi gerekebilir. Bu görüntüleme teknolojisi sayesinde sertleşme sorunun damarsal nedenlerinin tespit edilmesi mümkündür.
“Sertleşme problemi birçok farklı organik nedenle oluşabildiği için teşhis süreçlerinin de kapsamlı olarak gerçekleştirilmesi gerektiğini her zaman vurguluyorum.
Sertleşme sorununun organik nedenleri bulunamadığı takdirde psikolojik destek alınması, mümkünse terapilere partner veya eş ile katılım sağlanması önerilir.
Teşhis sürecinin doğruluğu, hastaya en uygun tedavi yöntemleri belirlenirken en temel dayanaklardan biri olacaktır. Ortaya çıkan nedenler oldukça çeşitli olabilir ve bu durum da akıllara “sertleşme problemi önlenebilir mi?” sorusunu getirir. Haydi gelin, bu sorunun yanıtını birlikte bulalım…
Sertleşme Problemi Önlenebilir mi?
Sertleşme sorununun engellenip engellenemeyeceğinin yanıtı nedenleri doğrultusunda verilebilir. Bazı nedenlerini engellemek mümkün değilken, kalp ve damar sağlığını koruyacak ve/veya iyileştirecek tedbirlerin alınması ile bu cinsel fonksiyon bozukluğu engellenebilir ya da ötelenebilir. Sertleşme problemine iyi gelen önerileri şu şekilde sıralayabilirim:
- Aşırı alkol ve sigara kullanımı söz konusuysa uzak durulmalıdır.
- Diyabet, yüksek tansiyon ve kolesterol gibi damar sağlığına zarar veren hastalıkların oluşumunun engellenmesi adına sağlıklı beslenilmeli ve düzenli egzersiz yapılmalıdır. Böylece kalp hastalığı ve obezite gibi sertleşme problemi ortaya çıkaran iki önemli hastalık riski azaltılabilir.
- Kronik hastalıkların mevcudiyeti halinde bu hastalıklar kontrol altında tutulmalıdır.
- Mümkünse stresten uzak bir yaşam tarzı benimsenmelidir.
Neticede sertleşme sorununun önlenmesi tüm tedbirlere rağmen her zaman mümkün olamayabilir. Sertleşme ile ilgili problem yaşayan kişilerin öncelikle üroloji ve androloji uzmanlarına başvurması ve kapsamlı tanı süreçlerinden geçmeleri gerekir. Elde edilen sonuçlar tedavi seçeneklerinin doğru belirlenmesi ve planlanması adına kritik derecede önemlidir.
Sertleşme problemi TEDAVİ EDİLEBİLEN bir cinsel işlev bozukluğudur. Tedavi planlaması yapılırken hastanın yaşı, genel sağlık durumu, sertleşme sorununun nedeni ve ne kadar ilerlemiş olduğu dikkate alınmalıdır. Peki hangi tedavi yöntemleri ile sertleşme sorunu düzelebilir?
Sertleşme Problemi Nasıl Tedavi Edilir?
Erektil disfonksiyon tedavi yöntemleri; cinsel fonksiyon sorununun arteriyel yetmezlik mi yoksa venöz yetmezlik kaynaklı mı olup olmadığı doğrultusunda temel olarak iki ayrı grupta incelenebilir.
Arteriyel Yetmezlik Kaynaklı Sertleşme Problemi Tedavisi
Peniste yeterli bir sertlik oluşması için tüplere gerekli miktarda kan dolmaması diğer bir deyişle penisin kanlanmaması ile karakterize arteriyel yetmezlik söz konusu olduğunda ilaç tedavisi, Şok Dalga (ESWT), SVF kök hücre tedavisi ve penil protez cerrahisi gibi tedavi yöntemleri uygulanabilir.
AndroKLİNİK bünyesinde arteriyel yetmezlik kaynaklı sertleşme tedavisi kapsamında; Şok dalga tedavisi ve SVF kök hücre tedavisi uygulanmaktadır.
Tüm tedavilerimiz gibi sertleşme problemi için uyguladığımız tedavi yöntemleri de hasta özelinde belirlenmekte, hastalarımıza en kısa sürede en etkili sonuçlar sağlayabilecek yöntemlerin tercih edilmesi amaçlanmaktadır.
Tüm tedaviler klinik ortamında gerçekleştirilmekte ve tedavi öncesi ve sonrası gereklilikleri hakkında hastalarımıza detaylı bilgi sunulmaktadır.
Venöz Yetmezlik Kaynaklı Sertleşme Problemi Tedavisi
AndroKLİNİK bünyesinde venöz yetmezlik tedavisi Dorsal Ven Ligasyonu cerrahisi ile gerçekleştirilmektedir. Cinsel ilişki için yeterli sertliğe ulaşan ancak ilişki sonuna dek sertliği korunamayan hastalarımız için venöz yetmezlik teşhisinde penil renkli doppler ultrason teknolojisine başvurulmakta, elde edilen sonuçlar toplardamarlarda kaçağa işaret ediyorsa ve hastalarımızın genel sağlık durumu operasyon için engel teşkil etmiyorsa cerrahi planlaması yapılabilmektedir.